Home Technoture Dijital pazarlama giyilebilir teknoloji

Dijital pazarlama giyilebilir teknoloji

71
0
Sağlık uygulamaları ile hayatımıza girmeye başlayan giyilebilir teknolojilere ait ilk örnekler, yakın gelecekte hızına ayak uydurmakta zorlanacağımız bir dijital pazarlama devriminin merkez üssünde yer alacak.

iPad’in ilk günlerine kıyasla kullanımı belli çerçeveler içinde yer alan ve çok daha küçük boyutlu olan akıllı saat ve bileklik gibi ürünler, mobil cihazlarla geride bırakılan 7/24 sosyal medya ve internet adaptasyonunun ardından, bizi bekleyen ikinci sahnede başrolü oynayacak.

Bu ifadenin ne sakladığını anlamak için birkaç istatistiğe bakmak fazlasıyla yeterli olacak. Henüz birçoğumuz kullanmıyor ama 2016 giyilebilir teknolojilerin patlamasından önceki son durağı temsil ediyor. İçinde bulunduğumuz yıl içinde dünya genelinde 100 milyon giyilebilir ürün nakliyatı yapılacağı tahmin ediliyor. İlk sırayı iWatch’un çekmesi, ardından Android tabanlı akıllı saatlerin gelmesi bekleniyor. Dahası, Amazon üzerinde bugün 100’den fazla giyilebilir teknoloji ürünü satılıyor.

Mobil cihazların dijitale mükemmel adapte ettiği tüketiciler, 2016’da artık Iot (Nesnelerin İnterneti) ve giyilebilir teknolojilere olan adaptasyonunu artırıyor. Sürekli artan cihaz kullanımı sonucunda, 2020’ye gelindiğinde küresel alanda internete bağlı 75 milyar cihaz olacağı tahmin ediliyor (Business Insider).

İstatistiklerin ortaya koyduğu tablolar, sosyal medyanın pazarlama ve reklamdaki başarısı, insanların sürekli daha çok tüketmek istemesi ve yeni nesil tüketim kültüründe sabırsızlığın itici güç olması, firmalara tek bir adres gösteriyor: Giyilebilir teknolojiler.

Karşımıza neler çıkacak?

Giyilebilir teknolojilerin kullanımı dijital pazarlama ile güçlenen tek trend olmayacak. Dijital pazarlama teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde kendisine başka kanallar da bulacak. Bunlardan kendini gösteren diğer iki teknoloji, giyilebilir ürünlerle doğrudan bağlantılı olan IoT ve artırılmış gerçeklik.

Giyilebilir teknolojiler için 2016’nın ısınma yılı olduğu düşündüğümüzde, gelecek yıl devrimin başlangıcı olacak. Giyilebilir ürünlerle beraber, 7/24 birbirlerine bağlı olan elektronik ürünler ağını temsil eden IoT’de hayatımıza akın edecek. Tahminler, 2017’de gelişmiş ülkelerdeki hanelerdeki IoT ağlarının en az 5 üründen oluşacağı yönünde.

Hal böyle olunca, oturma odasından çalışma odasına geçerken izlediğiniz reklam TV’den PC monitörüne aktarılacak, radyodaki bir reklam müzik setinizden telefonunuza sıçrayacak. Akıllı cihazların birbirleriyle iletişim kurarak yaptığı kesintisiz veri aktarımı, VR gözlükleriyle de birleşince evinizde yapay zeka, hologram, artırılmış gerçeklik, mobil teknoloji ve yazılım cümbüşü yaşayacaksınız. Gözlerinizi açık tuttuğunuz süre boyunca karşınıza çıkacak görüntülerin neredeyse tümü tek bir şey içerecek: Reklam.

Hologram ve sanal gerçekliğin ötesinde, dijital pazarlamaya en çok katkısı bulunacak teknoloji şüphesiz artırılmış gerçeklik olacak. Aynada kendinize baktığınızda aklınızdaki giysiyi üzerinizde deneyecek, saç stilinizi değiştirecek, dövmenizin vücudunuzun farklı yerlerde nasıl göründüğünü kontrol edeceksiniz. Sokakta yürürken mobil cihazınızın ekranında billboard’lar belirecek, bomboş bir duvarın üzerinden reklam yazıları geçecek, asfalt yollar renklere bürünerek size tramvaydan indiğinizde en yakın kahve dükkanına uğramanız için teşvikte bulunacak.

Tüm bu tanımlar IoT ve artırılmış gerçekliğin birleştiği noktayı özetliyor: Giyilebilir teknolojiler. Yeni modelleriyle giyilebilir teknolojiler için telefon görüşmesi yapmak veya sosyal medya hesabınızı kontrol etmek son derece sıradan olacak. Sunulacak yeni içerikler ise son tüketicilere en kısa, en pratik, en eğlenceli erişim imkanını sunacak. Monitörün karşısına geçerek ürünler arasında gezinmek, telefon kullanmak belki de ortadan kalkacak. Dijital mağazalarınız bileğinizde, elinizde olacak, görüş açınızı tamamen kaplayacak.

Google Glass ve VR’ın gücü

Google Glass hakkında kaç bin makale yazıldığını bilmek güç. Teknoloji gündemini yıllarca meşgul eden Glass projesi sessiz sedasız geri plana çekildiğinde, Google’ı da içine alan Alphabet’in yönetim kurulu başkanı Eric Schmidt, projenin devam edeceğini belirtmişti. Nihayetinde bir gün sonlanması beklenen Google Glass, 2017 ve sonrasında dijital pazarlama dünyasının mucizesi olabilir.

Yürüdüğünüz sokakları, yanından geçtiğiniz binaları, yolculuk ettiğiniz otobüsü promosyon aracına sokacak bir ürün, belki de Facebook’un pazarlama gücünü bile sarsabilir. Google’ın sesli arama motoru ve akıllı asistanlar ile ciddi ölçüde akıllanacak giyilebilir teknolojiler, tüketicilerin aradıkları ürüne ulaşması için ilk ve muhtemelen tek tercihi olacak.

Finans uygulaması Mondo’nun topladığı verilere göre, küresel pazarlamacıların yüzde 72’si geleneksel yöntemlerin rafa kalkması gerektiğine inanıyor. İnternette ne kadar başarılı bir arayüz hazırlasanız, ne kadar iyi promosyon da yapsanız, çok çeşitli müşteri kitlesine erişmekte başarısız kalıyorsunuz. Bir kişinin mağaza ürünlerine Google Glas ile hızla göz atması, HoloLens ile dijital bir mağaza içinde yürüyerek ürünleri incelemesi veya mobilya beğenmesi çok daha etkili olmaz mı?

Facebook’un VR’a ne kadar önem verdiğini de bu noktada es geçmemek gerekiyor.

Dijital pazarlamanın getireceği yenilikler

IoT, artırılmış gerçeklik ve giyilebilir teknolojiler üçgeninde patlama yapacak dijital pazarlama, birçok alt teknolojinin de büyük bir hızla gelişmesini sağlayacak.

Mobil cihazlar, giyilebilir teknolojiler ve sanal gerçeklik gözlükleri için geliştirilecek sayısız uygulama, yazılım alanında teknolojik olduğu kadar müthiş bir ekonomik büyüme sağlayacak. Sadece iWatch için şu an 8,500’den fazla uygulama olduğu düşünüldüğünde, djital pazarlama teknolojileri için üretilecek uygulama sayısı patlama yaşayacak. Mağazalar, spor tesisleri, sanat merkezleri gibi her bir spesifik yer kendine özel uygulamalar üretecek. Bunlara, maç izlemeye gittiğiniz stada özel hotdog sipariş uygulaması da dahil olacak.

Milyarlarca cihazdan toplanan veriler, süperbilgisayarla işlenen Büyük Veri ile sağlıktan ulaşıma, telekomünikasyondan gıdaya kadar her alanda çok önemli bilgiler sunacak. Gün doğumundan batımına kadar her anı içeren istatistikler, insanların tercih ettiği dijital hayatın çarklarını oluşturacak.

Dijital pazarlamanın etkisini ilk göstereceği alan tabii ki sosyal alıveriş olacak. Facebook ve Twitter’da ilk örneklerini gördüğümüz sosyal alışveriş, ürüne hızlı erişimden hoşlanan son tüketicinin tüketme arzusunu daha da kamçılayacak diyebiliriz. Markaların ana reklam platformu olan sosyal medya, dijital pazarlama teknolojileriyle çok daha kapsamlı, eğlenceli ve hızlı tüketim araçlarına dönüşecek. Belki de birkaç yıl sonra elimizde yukarı aşağı ekran kaydırdığımız anları hatırlayıp güleceğiz.

Müfit Yılmaz Gökmen
Twitter’da takip et

Previous articleSosyal medya için gelişmiş video
Next articleGoogle iOS uygulaması

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here